İngilizce Proof of Authority olarak literatüre geçen bu fikir birliği algoritmasının çevirisi bazı kaynaklar tarafından, Authority kelimesinden dolayı “otorite ispatı” veya “yetke ispatı” olarak da kullanılabilmektedir.
Bilindiği üzere çıktığı günden bu yana en büyük iddiası, otoritesiz ve merkeziyetsiz olmak olan kripto paralar içinde “otorite, yetki” gibi olgular pek hoş karşılanmaz. Peki PoA bu işin neresinde posizyon almaktadır?
Açıkçası Yetki İspatı (PoA) mutabakatı zaten kripto para dışındaki lojistik ve benzeri blok zincir kullanımları için daha uygundur. Gelin PoA nedir birlikte inceleyelim.
İçindekiler
Yetki ispatı (PoA) saniye başı işlem sayısı (TPS) açısından ilk iki mutabakat algoritması olan PoW ve PoS alternatiflerine göre çok daha verimli bir çözüm yöntemi olarak üretilmiştir.
PoA mekanizması, bir konsensus sağlayabilmek için blok zincir ağlarına özel itibar ya da prestij diyebileceğimiz bir temel üzerine kuruludur. Bu bağlamda yetki ispatı fikir birliği kodlaması kimlik verilerinin değerini kullanır.
Bu blockchain içindeki blok doğrulayıcıların, PoS sistemindeki gibi kripto para kilitlemelerine ihtiyaç duymadan kendi itibarlarını kullanmaları anlamına gelir. Bu nedenle PoA mutabakatı kullanan blok zincirlerin güvenliği, random bir biçimde seçilen onaylayıcı düğümler (node’lar) tarafından sağlanmaktadır.
PoA sistemi, kısıtlı miktarda blok onaylayıcısına dayanmaktadır ve bu niteliği yetki ispatı modelini kolayca ölçeklendirilebilir bir sistem yapar. Bloklar ve veri aktarımları, önceden doğrulanmış, ekosistemin yöneticileri olarak faaliyette bulunan ağ katılımcıları tarafından doğrulanır.
Yetki ispatının barındırdığı algoritma birçok çeşitli senaryoda işlevseldir.
Özellikle ve lojistik süreçlerinde bir hayli yüksek katma değer sunan bir alternatif model olarak bilinir. Mesela tedarik zinciri sektörlerinde, yetki ispatı efektif ve rasyonel bir çözüm yöntemi olarak kullanılır.
Çok daha verimli olmasına karşın işleyiş açısından görece daha pratik görünen yetki ispatı (PoA) çalışma ilkelerini şu şekilde maddeleyebiliriz:
Hemen hemen bütün mutabakat protokolleri gibi PoA’nın da makul düzeyde çalıştırılabilmesi için bazı öncül koşullar ve standartlar bulunur. PoW ve PoS konsensu algoritmalarının çalışma şartlarına göre yetki ispatının şart gereklilikleri biraz daha zorlayıcı olarak görünebilir.
Bunlar arasında önemli olanları şu şekilde sıralayabiliriz:
Yetki ispatı mutabakat mekanizması alternatiflerine oranla çok daha düşük sayıda node (düğüm) barındırır. Bu durum ona rakiplerine nispeten daha merkeziyetçi bir nitelik katar. Bu merkeziyetçi yapısı onu daha çok şirketler ve iş varolan blok zincir ağlarında işlevsel ve kullanıma uygun kılar.
Kısaca PoA bireysel ve merkeziyetsiz işlemler için pek revaçta değildir. Küresel çaplı firmalar arasında gizlilik konseptine önem verenlerden bazıları yetki ispatı protokolünü çoktan kullanmaya başlamışlardır.
Blok zincir teknolojisinin faydalarından gizliliği arka plana atmadan yararlanmaya başlayan şirketlerin başında Microsoft Azure gelir. Azure projesi, madencilik faaliyetlerine ihtiyaç duyulmadan, ETH Gas gibi bir tokene gerek duyulmayan sistemle, özel ağlara çözüm ve hizmetler sunar.
Diğer kullanım örneklerini ise iki başlık altında inceleyebiliriz.
Tedarik Zinciri ve Bankacılık
PoA sistemi Azure örneği dışında öteki gizlilik ve merkez odaklı sektörlere de nüfuz etmiştir.
PoA’nın kullanıldığı alanların başında tedarik zinciri hizmeti sunan şirketler bulunur. Tedarik süreçlerinde orjinalliğin korunması, zaman ve gizlilik gereklilikleri için ideal bir yöntem sunar.
Aynı nedenler bankacılık sektörünün de blok zincir ağları ve ürünleri için PoA yı tercih etmesini sağlamıştır.
Yan Zincirler ve Testnet
Yeni blok zincir projelerinin aplikasyon ve iyileştirimelerini ana ağ olarak tanımlayabileceğimiz mainnet’e doğrudan geçirmeden önce denemeler yapmaları gerekir. Bu noktada testnet denen ağlar kullanılmaktadır.
Testnet ağları hem kullanıcıların hizmetine sunulmadıkları için hem de PoA nın yüksek hacimli ölçeklenebilir yapısı nedeniyle çoğunlukla bu mutabakat algoritmasını kullanır. Yetki ispatı protokolleri, bir güncelleme ya da uygulamanın tesnet üzerinden denenmesi için oldukça kontrollü bir ortam sağlar.
Yetki ispatı tüm bunlara ek olarak, blok zincir ağlarında yaşanacak olası yoğunlukları azaltmak için ana zincire paralel biçimde işleyen ve ona köprülerle bağlı olan yan zincirlerde (parachain) de yaygın olarak kullanılır.
Her fikir birliği protokolü hem kendi içinde hemde alternatiflerine göre bazı avantajlı ve dezavantajlı dinamikler barındırır. Bu nedenle kripto sektöründe PoW’dan sonra PoS ve PoA gibi yeni mutabakat algoritmaları ortaya çıkmıştır.
PoA’nın, diğer protokollerde bulamadığımız artılarını ve görece kısıtlılıklarını şu şekilde ayrı başlıklarda ele alabiliriz.
Yetki ispatının artıları:
Bu kadar çok artısı olan bir şeyin yine de kusursuz olması beklenemez. Avantajlarıyla anıldığı kadar dezavantajlarıyla da eleştiri yağmuruna tutulan bir mutabakattır PoA.
İşte PoA’nın eksiler:
2015 yılında kripto dünyasına giriş yapan bu mutabakat algoritmasının arkasında, neredeyse bütün kripto yatırımcılarının en az bir kere adını duyduğu çok önemli bir isim var: Gavin Wood. Wood İngiltere vatandaşı ve York üniversitesi’den mezun olmuş bir bilgisayar mühendisidir.
Gavin Wood, hem Ethereum’un (ETH) kurucu ortaklarından hem de oldukça rağbet gören Polkadot (DOT) ekosisteminin baş geliştiricisi olarak kripto camiasına bir de inovatif bir mutabakat protokolü hediye etmiştir.
Dahası da var: Kusama (KSM) ve Solidity de Wood’un eseleri arasında yer alır. Ek olarak ETH Virtual Machine üzerine olduğu bilinen Yellow Paper'ın da yazarıdır.