Teknolojinin gelişmesi her alanda yenilikler getiriyor. Bundan on yıl önce hayal bile edemeyeceğimiz şeyler günümüzün sıradan şeylerine dönüştü. Günümüz teknolojisinde artık değil on yıllar, bir yıl içerisinde bile çok ciddi yeniliklerden söz ediliyor.
Ama 2009 yılında piyasaya sürülen Bitcoin (BTC) ile başlayan sanal para furyası bu yenilikler arasındaki en büyük kırılımı yaşatan ve yakın geleceği şekillendiren en geçerli yenilik oldu. “Bitcoin Nedir?” makalemizi hatırlayanlar olursa, sanal paraların geçmişinin 1990’lı yıllardaki “egold” gibi ilk denemelere dayandığını da biliyorsunuz demektir.
İşte 1990’lı yılların ilk denemelerinden tutun da Bitcoin sonrası ortaya çıkan her kriptoyu ve farklı dijital takas emtialarını en genel başlık olarak “Sanal Para” şemsiyesinde inceleyebiliriz.
İçindekiler
Özellikle pandemiyle beraber kullanımı artan sanal para, aslında uzun yıllardır hayatımızda var olan bir şey. Dijitalleşen dünyamızda elinize para almadan alışveriş yapabilirsiniz. Hatta kredi kartlarını kolayca post cihazlarına değdirerek ücreti karşı tarafa gönderebiliyorsunuz. Hatta son zamanlarda kripto para ile ödeme alan işletmeleri duymuşsunuzdur.
Sanal para, fiziki bir varlığı bulunmayan paralardır. Neredeyse herkeste olan banka kartları ve sanal ortamlarda yaptığımız işlemlerde sanal paraları kullanırız. Sanal para sayesinde fiziki bir temasa girmeden cep telefonunuzdan dakikalar içerisinde para gönderebilir ve ödemeler yapabiliriz. İşte bu paralar sanal para olarak adlandırılır.
Sanal parayla birlikte yatırımınızı çalınma riskiyle beraber evinizde fiziki olarak saklamanıza gerek kalmıyor. Bankaların yatırım hesaplarını açarak paranızı dijital ortamlarda tutabiliyorsunuz. Hatta bir bankaya gerek kalmadan, merkeziyetsiz sanal para birimi olan kripto paralara yatırım yapabiliyorsunuz.
Ancak her yenilikte olduğu gibi dijital paralar olgusu da şüpheci, olumsuz ve asılsız eleştirilere maruz kalmıştır.
Sanal paralar genelinde kripto paralar özelinde bu paraların ne kadar işlevsel ve verimli olduğu tartışılırken aslında gelişen teknolojiler karşısında şüpheci ve olumsuz yaklaşanların argümanları kısa bir tarihsel gerçeklikle bertaraf edilebilir.
Nedir bu gerçeklik? Tabi ki de paranın tarihçesi ve kullanımının anlamı!
Bunlar bize sanal paranın geçerliliği adına bazı kanıtlar sunar.
Şöyleki ortaya çıktığı Lidyalılar döneminden bu yana para üzerine yazılıp çizilen her düşüncede paranın işlevi ve tanımı konusunda mutabık kalmıştır. Bu doğrultuda hangisi olduğu fark etmeksizin bir oyun parası bile olsa (geçerli olduğu mecra koşulları dahilinde) her paranın üç önemli fonksiyonu vardır:
Şimdi artık şirketler bile sanal paralarla ödeme kabul ederken, özellikle bir Bitcoin fiyatının piyasalarda bir ölçü parametresi olarak kullanılması da eklenince sanal paralarında bunlardan hangisini sağlamadığı iddia edilebilir?
Sermaye saklama aracı El Salvador devletinin bile Bitcoin satın aldığı bir dünyada artık sanal paralar aslında yeni normal paralardır.
Sanal paralar karşısında en büyük şoku tek bir merkez ve otoriteden para tekelini elinde tutan merkez bankaları yaşamıştır.
Bu nedenle sürekli Amerikan Merkez Bankası, Avrupa Merkez bankası gibi aktörler bu yeni olguyu tanımlama ve aksiyon alma sırasına girmişlerdir. Bu bağlamda AB Merkez Bankası, dijital ödeme araçları için daha 2012 yılında şöyle bir tanımlama geliştirmiştir:
“Çoğunlukla geliştiricileri ve kısıtlı bir dijital topluluğun katılımcıları tarafından benimsenen ve kullanılan, herhangi bir regülasyona tabi olmayan dijital paralardır”.
Bugün Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası bile çeşitli burslar ve fonlarla sanal ve kripto paralar hakkında tezler yazdırmakta ve projeler fonlamaktadır.
Haliyle sanal paralara güvensizlik pompalamaya çalışırken bile onu anlayıp pozisyon almaya çalışan bütün merkez bankalarının çabaları nafile bir otorite refleksi olarak tanımlanmaya uygundur.
Bugün fiziki olarak kullandığımız paralar devletler tarafından üretilmektedir. Ancak kripto para teknolojisinde hiçbir devlet ya da kurumun söz hakkı yoktur. Bireysel kullanıcılar tarafından üretilerek belirli bir değer edinmişlerdir.
Her kripto para bir sanal paradır. Ancak her sanal para bir kripto para değildir. Nedenini ise maddeler halinde bir karşılaştırmayla anlayabiliriz: